Apiterapi, bal, polen, propolis, arı sütü, arı ekmeği, arı zehiri, apilarnil ve balmumu gibi arı ürünleriyle yapılan tedavi yöntemidir.Kelime anlamı olarak bal arısı anlamına gelen Apis Mellifera ile tedavi anlamına gelen Therapia kelimelerinin birleşiminden meydana gelmektedir.
Tarihçesi
Arı ürünleriyle yapılan tedavinin Türkler,Slavlar, Eski Mısırlılar, Persler ve Çinliler tarafından kullandığını gösteren kayıtlar ve bulgular vardır. Apiterapi ile tedavi metodu Ibn-i Sina, Galen ve hatta daha eski dönemlerden beri uygulanmaktadır.Modern zamanlarda arı zehri kullanarak yapılan apiterapi çalışması 1888 yılına dayanmaktadır. Avusturalyalı tıp doktoru Philipp Terc 1888’de arı sokmaları ile romatizmal hastalıklar arasındaki ilişkiye değinen bir makale yazmıştır. 19. yüzyılın başında propolis, bir Fransız kimyager ve eczacı olan Nicolas Louis Vauquelin tarafından çalışılmış ve propoliste bulunan reçine, balmumu ve uçucu yağlar gibi bileşenler analiz edilmiştir. Günümüzde arı zehiri, apilarnil, bal ve propolis ürünleriyle yapılan tedavi tüm dünyada etkin bir tedavi modeli olarak kullanılmaktadır.
Apiterapi Uygulamaları
Bal arıları, doğada başka hiçbir hayvandan, bitkiden elde edilemeyen sayı ve çeşitlilikte biyolojik işleve ve tıbbi öneme sahip doğal ürünler sağlamaktadır. Bal arılarının ve arı ürünlerinin sahip olduğu besin değeri, farmakolojik önem ve biyolojik aktivitelerle sağladıkları etkinlik tibbi alanda kullanımının önünü açmıştır. Apiterapi, arı zehri,api-punktur uygulaması, yara üzerine doğrudan arı ürünleri uygulaması gibi çeşitli yöntemlerle uygulanmaktadır. Arı zehri uygulaması; insan vücudunun belirli noktalarına arı zehrinin tamamının veya bir kısmının lokal olarak uygulanmasıdır.
Api-punktur uygulaması;
Akupunktur yönteminden yararlanılarak yapılan ve insan vücudunun belirli noktalarına arı iğnesi yerleştirilerek uygulanan bir tedavi şeklidir. Apiterapi günümüzde geleneksel tamamlayıcı tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır.
Güncel Mevzuat
Apiterapi Uygulaması Hakkında Bilgilendirme.Güncelleme Tarihi: 12/06/2017
Tanımı: Apiterapi: Arı ve arı ürünlerinin koruyucu ve bazı hastalıkların tedavisinde tamamlayıcı uygulama yöntemi olarak kullanılması biçimidir. Başlıca arı ürünleri bal, balmumu, arı poleni, propolis, arı sütü, apilarnil ve arı zehridir.
Hangi Durumlarda Kullanılmalıdır / Kullanılmamalıdır?
Bal, propolis, arı sütü, polen, apilarnil vb. arı ürünleri antioksidan değeri yüksek ürünlerdir ve özellikle bağışıklık sistemini düzenleyici ve destekleyici olarak kullanılmalıdır. Bal, yara ve yanık tedavisinde de kullanılmaktadır. Arı zehri ise özellikle kas-iskelet sistemini etkileyen bazı nörolojik (MS, ALS, Parkinson Hastalığı vs) ve romatizmal rahatsızlıklarda( RA, Ankilozan Spondilit vs) görülen kas eklem sorunlarında ve miyalji, fibromyalji, artralji, nevralji gibi ağrılı durumlarda kullanılmaktadır. Bu ürünlere allerjisi olanlarda kullanılmamalıdır. Özellikle arı zehrine allerjisi olanlarda hayati tehlike oluşabilir.
Kimlere Uygulanmalı. Kimlere Uygulanmamalıdır?
Apiterapi arı ve arı ürünlerine karşı alerjisi ve aşırı hassasiyeti olanlarda uygulanmamalıdır. Bal ve polen gibi arı ürünleri, henüz bağışıklık sistemi tam gelişmemiş olan 1 yaş altındaki çocuklara önerilmemektedir.
Arı zehiri uygulaması ise 18 yaş altı çocuklara önerilmemektedir. Ciddi organ yetmezliği olanlarda, şiddetli enfeksiyon durumlarında, karaciğer fonksiyon bozukluğu durumlarında da arı zehri uygulanmamalıdır.
Beta bloker grubu ilaç (Kalp-damar rahatsızlıkları olan hastalarda kullanılmaktadır: Hipertansiyon ve b.) kullananlarda arı zehri uygulaması risklidir.
Gebelik ve emzirme dönemlerinde de arı zehri uygulaması önerilmemektedir.
Hangi Tedaviye Destek Amaçlı Kullanılır?
Arı ürünleri bağışıklık sistemine destek amaçlı kullanılabilir. Yara ve yanık tedavisinde bal içeren ürünler tedaviye destek amaçlı kullanılmaktadır. Apiterapide arı zehri uygulaması kas-eklem sorunlarının eşlik ettiği Nevralji, Fibromiyalji, Romatoid Artrit, Ankilozan Spondilit, MS, ALS, Parkinson Hastalığı, Lyme Hastalığı tedavisinde destek amaçlı kullanılmaktadır.
Nasıl Uygulanır?
Cilde arı zehri uygulaması için canlı arı iğnesi veya arı zehri içeren ekstraktların bulunduğu enjeksiyonlar ya da arı zehri içeren merhemler kullanılmaktadır. Uygulama öncesinde arı zehri alerjisi olup olmadığı test edilmelidir. Alerji durumunun sonradan da gelişebileceği akılda tutulmalı ve uygulama yerinde mutlaka acil durumlarda hastaya müdahale edecek yetkili personel ve yaşam destek ünitesi bulunmalıdır. Uygulamanın ne sıklıkla yapılacağı hastadan hastaya değişmektedir.
Ağızdan kullanılan arı ürünleri (bal, propolis, arı sütü, polen, apilarnil, vb.) için kimyasal analizler yapılmalı ve bu ürünler Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği ve Türk Standardları Enstitüsü talimatlarına uygun olmalıdır. Bu ürünlerin kalite kontrolü yapılmış olmalıdır.
Tedavisi Sonrası Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Nelerdir?
Ari zehri uygulaması sonrası uygulama merkezinden uzaklaşılmayıp 30 dakika kadar gözlem altında bulunulmalıdır. İyi hissedilmeyen durumlarda derhal yetkili sağlık personeline başvurmak gerekir.
Bu Alanda Doğru Bilenen Yanlışlar Nelerdir?
Ürünlerin dozu konusunda dikkatli olmak gerekir. Fazla doz kullanmak daha faydalı olacağı anlamına gelmeyebilir. Dozaj konusunda apiterapi uzmanına danışılmalıdır. Bal her ne kadar şifalı bir ürünse de şeker hastaları tarafından kullanımı uzman gözetiminde olmalıdır. Bu hastalar kullanacakları balın çeşidi ve dozajı konusunda dikkatli olmalıdır.
Yara ve yanık tedavisinde kullanılacak balda belli şartlar aranmaktadır. Özellikle göze bal uygulamalarında kullanılacak balin temizliği ve asitlik değeri önemlidir. PH değeri çok düşük olan ballar göze uygulanmamalıdır.
Propolis içeren ürünlerin kullanım şekli üründen ürüne değişmektedir. Yoğunluk ve alkol içerip içermediği dikkate alınarak nasıl kullanılacağı konusunda apiterapi uzmanı ile görüşülmelidir. Ağır metal içeren propolisler kullanılmamalıdır. Herkesin bünyesi farklıdır. Bazı kişilerin vücudu arı ürünlerine aşırı hassasiyet gösterebilir. Arı ürünleri, bunlara allerjisi olanlarda kullanılmamalıdır. Özellikle arı zehrine allerjisi olanlarda hayati tehlike oluşabilir. Daha önce kendisini arı sokmuş ve allerjisi olmamış bir kişide sonradan allerji gelişebilir. Ayrıca bir arı cinsinin zehrine allerjisi olmayan kişide diğer bir arı cinsi zehri reaksiyon verebilir. Mesela, bir kişinin yaban arısına allerjisi olmaması balarısına da olmayacağı anlamına gelmez.
Arının soktuğu yerde küçük çaplı bir kızarıklık, kaşıntı, şişlik ve hafif bir ağrı olması beklenen bir durumdur ve genelde bir gün sonra bu durum azalır. Bunun ötesinde reaksiyonlar mutlaka allerji açısından değerlendirilmelidir. Hastanın fenalaşma hissetmesi aşırı bir hassasiyet işaretidir ve böyle bir durum varsa genelde uygulamadan 15-20 dakika içinde kendini belli eder.
Bu Yöntemi Uygulayan Kişide Olması Gereken Özellikler (Sertifika,Eğitim vb.) Nelerdir?
Apiterapi uygulamaları Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı bir Apiterapi Ünitesi veya Apiterapi Uygulama Merkezinde, Apiterapi Uzmanlığı sertifikalı tabip tarafından yapılabilir.
Dr.Kerim TURAN